ropsahtiyan
Nefs'e Müdahale Gerek! (Whop)
Pekçokları onu Silahsız Kuvvet’in “İhtiyar Heyeti” albümündeki “Rap’te Melankoli Sahtiyan” olarak ya da “Kara Büyü E.P.”deki sıra dışı sözleriyle tanıdı. Türkiye’deki bütün rap camiasının çalışmak istediği isimlerle çalıştı. İlk başlarda dinleyicilere itici gelen küfürlü sözlerinden sonra olgunlaşma devresini bitiren Sahtiyan şimdi yeni çıkaracağı solo albümü ve Bora’yla ortak projesi olan 81’le adından söz ettirmek istiyor.
Seni tanımayanlar için kendinden ve rap yaşantından bahsedebilir misin?
İstanbul’da yaşayan her “normal’’ Türk genci gibi stresli, azıcık manik, bir tutam depresif, zaman zaman agresif, gönlünden ne geçerse onu yapmak isteyen, gidip alan biriyim. Çok yüzlü bir şehirde yazıyorum, teşekkür ederim! Rap söylemeye uzun zaman bu müziği dinledikten sonra, 2001 senesinde başladım. Rap’in şu global dünyada, bizi birbirimizle yarışmaya zorunda bıraktıkları dünyada, kimsenin mükemmel olamayıp mükemmel olmak için zoraki zorladığı dünyadaki en iyi iletişim aracı olduğunu düşünüyorum. Kişileri karşına alıp konuşmaktan bile iyi…
Şu ana kadar yaptığın çalışmaları, yer aldığın projeleri bize anlatır mısın?
2002 senesinde “Kara Büyü” adında bir E.P. yaptım Sagopa Kajmer’in prodüktörlüğünde. 2001’den 2006’ya kadar da “İhtiyar Heyeti”, “Hassickdir 3”, “Rapüstad”, “Rapstar”, “Her Ayın Elemanı” adlı albümlerde yer aldım. Aynı dönemde yeraltındaki pek çok arkadaşla çeşitli şarkılar ve projeler yaptık…
Rap müziği ile tanışman nasıl oldu?
İlkokuldaydım ve ilk aldığım Rap albümü “MC Hammer – U Can’t Touch This”di. Komik gelmişti o zaman bana McHammer. Hala komik geliyor kendisi. Bir de Slick Rick beni çok etkilemişti.
Kendi stilini oluşturma dönemlerinde Ceza, Sagopa, Fuat gibi isimlerle çalıştın ve kimileriyle hala çalışmaya devam ediyorsun. Bu isimlerden etkilendiğin oldu mu o zamanlarda?
Stilimi geliştirmemde etkili oldukları muhakkak. Sonuçta onlar bu işin öncülerinden, ama hiçbir zaman kopyalamadım; sonuçta özgün olmak bu işin olmazsa olmazı. Hem mantalite/konsept olarak hem de stil olarak…
Peki bu isimlerle tanışman nasıl oldu ve senin önünün açılmasında bir yararları oldu mu?
Hepsi ile müzik sayesinde tanıştım. Şüphesiz katkıları oldu tabii…
Hip hop kariyerinde dönüm noktası olarak düşündüğün bir süreç veya bir proje nedir?
Benim için dönüm noktası, üzerinde çalıştığım solo albümümdür. Bu albüme çok emek verdim, üzerinde bolca düşünme fırsatım oldu.
Çok iyi bir söz yazarısın. İnsanları etkileyebilecek kelimeler kullanıyorsun ve bu yeteneğin diss yazarken de ortaya çıkıyor. Türkiye'de "diss" kavramı sence de biraz basitleştirilmedi mi, diss'i bize tanımlar mısın?
Diss, ‘disrespect’ten geliyor, saygısızca davranmak demek. Rap’in yazılı olmayan kuralları var bunları unutanlar da var bilmeyenler de var. Kimi açıkça isim vererek yazıyor, kimi de imalı bir şekilde. Herkes kendine göre haklı tabii. Ayrıca konsepti kısıtlı Rapçiler de var mecburen bu olaya sarılıyorlar. Çünkü iş yaratıcık odu mu ‘panik’ oluyorlar. En önemlisi aynaya bakmak, egonu kontrol altına almak. Bana ironi ile gelenin omzuna kelebek gibi konarım, kan kaybından öldüğünü anlayamaz bile… Saygıdan sustuğumuz da oluyor tabii ama sabır bu, dolarsa akıtmak gerekiyor. Sonuçta diss bu olayın içinde var ve olmaya devam edecek. Türkiye’de ise moda kavramı genellikle kopyalamak anlamında sokaktaki gençler, davranışlar, kelimeler, saçlar, kıyafetler bile aynı, eğer moda olmuşsa. Kimse kendi içindekini bulup çıkarmıyor, bir diğerinden gördüğünü yapıyor. Rap’te bir dönem diss’ler yapılıyordu, herkes diss yapmaya başladı. Daha önce karamsar bir bulut vardı üzerimizde, herkes karamsar oldu bir anda. Şimdi MC’ler “battle rapçi” oldu. Trendy gençlik bakalım seneye ne yapacak?
Underground albümlerinin senin için önemi ne? Biraz bu çalışmaların hakkında bilgi verebilir misin?
Yeraltı için Mixtape hazırlıyoruz. Zaman zaman eski ünlü müzikler üzerine kayıtlar yapıyoruz, ben ve arkadaşlarım. Bunu yeraltına vereceğiz. Yeraltı bizim doğduğumuz yer, onların hak ettikleri müziği duymaları gerek.
Senin bandrollü albümünü ne zaman dinleyebileceğiz?
Çok yakında… Aksilik olmazsa önden 81’i dinleyip sonra solo albümümü dinleme fırsatınız olacak. Ama bu kesinlik kazanmış bir şey değil. Ama şunu söylemek şart: Şu ana kadar solo için yapılan şarkılar özgün şeyler; konular, lirikler ve anlatmak istediklerim…
Bu proje hakkında bilgi verebilir misin? Hangi isimlerle çalışmaların olacak, kafanda tasarladığın albüm nasıl bir şey ve albüm şu anda ne aşamada?
81’de Türkiye’den bolca Türk MC olacak. Çünkü Bora İngilizce rap yapıyor. Bunu Türkçe düetlerle destekleyeceğiz. Bunun dışında yurtdışından 1 ya da 2 isimle çalışmayı düşünüyoruz.
Hissettiğin her şeyi, anlatmak istediklerini şarkılara tamamen dökebiliyor musun?
Hemen hemen her zaman. Bazen aşırıya bile kaçtığı oluyor. Ama işin zevki de burada. Yani içimde kalmasını istediğim şeyleri de döktüğüm oluyor. Boşalıyorum ki tekrar kolay dolayım…
Underground'a baktığında “bu çocukta iş var, elinden tutmak gerekli” dediğin isimler var mı?
Elinden tutmak olarak görmüyorum bunu. Ama çalışılması gereken Buura var. Güçlü ve her kulağa hitap eden bir sesi var.
Türk rap camiası dışından birisinden beraber çalışmak için hiç teklif aldın mı?
Hayır, henüz almadım…
Peki, kimlerle çalışmak isterdin?
Amerika’dan çeşitli MC’lerle isterdim: Aesop Rock ve Mr. Lif olabilir. Müziklerini beğeniyorum.
İlerleyen dönemlerde hayata geçirmek istediğin projeler neler?
Solo albümler yapıp kariyerime devam etmek istiyorum. 2007 benim için ‘dolu’ bir sene olacak. Bu dönemde çıkan albümlere yenilerini eklemek için çalışmak öncelikli amacım.
Okuduğun üniversitede seni tanıyıp yanına gelenler oluyor mu?
Evet tabii oluyor. İstanbul Üniversitesi, Beyazıt büyük bir kampüs, konserlerde görüp sonra okulda karşılaştıklarımız da oluyor. Son 1 yıldır pek sık gitmesem de Rap dinleyicilerinin bir kısmının üniversite gençliği olması beni mutlu ediyor.
Pekçokları onu Silahsız Kuvvet’in “İhtiyar Heyeti” albümündeki “Rap’te Melankoli Sahtiyan” olarak ya da “Kara Büyü E.P.”deki sıra dışı sözleriyle tanıdı. Türkiye’deki bütün rap camiasının çalışmak istediği isimlerle çalıştı. İlk başlarda dinleyicilere itici gelen küfürlü sözlerinden sonra olgunlaşma devresini bitiren Sahtiyan şimdi yeni çıkaracağı solo albümü ve Bora’yla ortak projesi olan 81’le adından söz ettirmek istiyor.
Seni tanımayanlar için kendinden ve rap yaşantından bahsedebilir misin?
İstanbul’da yaşayan her “normal’’ Türk genci gibi stresli, azıcık manik, bir tutam depresif, zaman zaman agresif, gönlünden ne geçerse onu yapmak isteyen, gidip alan biriyim. Çok yüzlü bir şehirde yazıyorum, teşekkür ederim! Rap söylemeye uzun zaman bu müziği dinledikten sonra, 2001 senesinde başladım. Rap’in şu global dünyada, bizi birbirimizle yarışmaya zorunda bıraktıkları dünyada, kimsenin mükemmel olamayıp mükemmel olmak için zoraki zorladığı dünyadaki en iyi iletişim aracı olduğunu düşünüyorum. Kişileri karşına alıp konuşmaktan bile iyi…
Şu ana kadar yaptığın çalışmaları, yer aldığın projeleri bize anlatır mısın?
2002 senesinde “Kara Büyü” adında bir E.P. yaptım Sagopa Kajmer’in prodüktörlüğünde. 2001’den 2006’ya kadar da “İhtiyar Heyeti”, “Hassickdir 3”, “Rapüstad”, “Rapstar”, “Her Ayın Elemanı” adlı albümlerde yer aldım. Aynı dönemde yeraltındaki pek çok arkadaşla çeşitli şarkılar ve projeler yaptık…
Rap müziği ile tanışman nasıl oldu?
İlkokuldaydım ve ilk aldığım Rap albümü “MC Hammer – U Can’t Touch This”di. Komik gelmişti o zaman bana McHammer. Hala komik geliyor kendisi. Bir de Slick Rick beni çok etkilemişti.
Kendi stilini oluşturma dönemlerinde Ceza, Sagopa, Fuat gibi isimlerle çalıştın ve kimileriyle hala çalışmaya devam ediyorsun. Bu isimlerden etkilendiğin oldu mu o zamanlarda?
Stilimi geliştirmemde etkili oldukları muhakkak. Sonuçta onlar bu işin öncülerinden, ama hiçbir zaman kopyalamadım; sonuçta özgün olmak bu işin olmazsa olmazı. Hem mantalite/konsept olarak hem de stil olarak…
Peki bu isimlerle tanışman nasıl oldu ve senin önünün açılmasında bir yararları oldu mu?
Hepsi ile müzik sayesinde tanıştım. Şüphesiz katkıları oldu tabii…
Hip hop kariyerinde dönüm noktası olarak düşündüğün bir süreç veya bir proje nedir?
Benim için dönüm noktası, üzerinde çalıştığım solo albümümdür. Bu albüme çok emek verdim, üzerinde bolca düşünme fırsatım oldu.
Çok iyi bir söz yazarısın. İnsanları etkileyebilecek kelimeler kullanıyorsun ve bu yeteneğin diss yazarken de ortaya çıkıyor. Türkiye'de "diss" kavramı sence de biraz basitleştirilmedi mi, diss'i bize tanımlar mısın?
Diss, ‘disrespect’ten geliyor, saygısızca davranmak demek. Rap’in yazılı olmayan kuralları var bunları unutanlar da var bilmeyenler de var. Kimi açıkça isim vererek yazıyor, kimi de imalı bir şekilde. Herkes kendine göre haklı tabii. Ayrıca konsepti kısıtlı Rapçiler de var mecburen bu olaya sarılıyorlar. Çünkü iş yaratıcık odu mu ‘panik’ oluyorlar. En önemlisi aynaya bakmak, egonu kontrol altına almak. Bana ironi ile gelenin omzuna kelebek gibi konarım, kan kaybından öldüğünü anlayamaz bile… Saygıdan sustuğumuz da oluyor tabii ama sabır bu, dolarsa akıtmak gerekiyor. Sonuçta diss bu olayın içinde var ve olmaya devam edecek. Türkiye’de ise moda kavramı genellikle kopyalamak anlamında sokaktaki gençler, davranışlar, kelimeler, saçlar, kıyafetler bile aynı, eğer moda olmuşsa. Kimse kendi içindekini bulup çıkarmıyor, bir diğerinden gördüğünü yapıyor. Rap’te bir dönem diss’ler yapılıyordu, herkes diss yapmaya başladı. Daha önce karamsar bir bulut vardı üzerimizde, herkes karamsar oldu bir anda. Şimdi MC’ler “battle rapçi” oldu. Trendy gençlik bakalım seneye ne yapacak?
Underground albümlerinin senin için önemi ne? Biraz bu çalışmaların hakkında bilgi verebilir misin?
Yeraltı için Mixtape hazırlıyoruz. Zaman zaman eski ünlü müzikler üzerine kayıtlar yapıyoruz, ben ve arkadaşlarım. Bunu yeraltına vereceğiz. Yeraltı bizim doğduğumuz yer, onların hak ettikleri müziği duymaları gerek.
Senin bandrollü albümünü ne zaman dinleyebileceğiz?
Çok yakında… Aksilik olmazsa önden 81’i dinleyip sonra solo albümümü dinleme fırsatınız olacak. Ama bu kesinlik kazanmış bir şey değil. Ama şunu söylemek şart: Şu ana kadar solo için yapılan şarkılar özgün şeyler; konular, lirikler ve anlatmak istediklerim…
Bu proje hakkında bilgi verebilir misin? Hangi isimlerle çalışmaların olacak, kafanda tasarladığın albüm nasıl bir şey ve albüm şu anda ne aşamada?
81’de Türkiye’den bolca Türk MC olacak. Çünkü Bora İngilizce rap yapıyor. Bunu Türkçe düetlerle destekleyeceğiz. Bunun dışında yurtdışından 1 ya da 2 isimle çalışmayı düşünüyoruz.
Hissettiğin her şeyi, anlatmak istediklerini şarkılara tamamen dökebiliyor musun?
Hemen hemen her zaman. Bazen aşırıya bile kaçtığı oluyor. Ama işin zevki de burada. Yani içimde kalmasını istediğim şeyleri de döktüğüm oluyor. Boşalıyorum ki tekrar kolay dolayım…
Underground'a baktığında “bu çocukta iş var, elinden tutmak gerekli” dediğin isimler var mı?
Elinden tutmak olarak görmüyorum bunu. Ama çalışılması gereken Buura var. Güçlü ve her kulağa hitap eden bir sesi var.
Türk rap camiası dışından birisinden beraber çalışmak için hiç teklif aldın mı?
Hayır, henüz almadım…
Peki, kimlerle çalışmak isterdin?
Amerika’dan çeşitli MC’lerle isterdim: Aesop Rock ve Mr. Lif olabilir. Müziklerini beğeniyorum.
İlerleyen dönemlerde hayata geçirmek istediğin projeler neler?
Solo albümler yapıp kariyerime devam etmek istiyorum. 2007 benim için ‘dolu’ bir sene olacak. Bu dönemde çıkan albümlere yenilerini eklemek için çalışmak öncelikli amacım.
Okuduğun üniversitede seni tanıyıp yanına gelenler oluyor mu?
Evet tabii oluyor. İstanbul Üniversitesi, Beyazıt büyük bir kampüs, konserlerde görüp sonra okulda karşılaştıklarımız da oluyor. Son 1 yıldır pek sık gitmesem de Rap dinleyicilerinin bir kısmının üniversite gençliği olması beni mutlu ediyor.