ropceza
Evin ve Rap'in Delisi (Akşam Gazetesi)Ritmic American Poetry, yani rap'in geçmişi 1970'lerdeki Amerika varoşlarına dayanıyor. İsmi anıldığında, hızlı söylenen uyaklı dizeler, çuval gibi pantolonlar, ilginç şapkalar ve kolyeler, kapüşonlu sweat-shirt'leri akla getiren rap'in bizim topraklarda yeşermesi 90'ların ortasına uzanıyor. Gurbetçi grup Cartel'in yine yine grupla aynı ismi taşıyan albümünün ne kadar ilgi gördüğünü müziği takip edenler hatırlayacaktır. Cartel'den sonra Türkiye'de rap müzikteki en önemli atılım toplama "Yeraltı Operasyonu" albümü ile anılır. Rap müzikle uğraşanlar bu albüm sayesinde isimlerini daha rahat duyurabilme olanağı bulurken dinleyici de pek alışık olmadığı bu türün yerli versiyonuyla tanışmıştı. Şu anda ise rap Türkiye'de de gayet popüler. Bunda kuşkusuz Ceza'nın payı çok büyük. Gerçek adı Bilgin Özçalkan olan Ceza, Türkiye'de rap denince insanların ağzından çıkan ilk isimlerden biri. Sanatçının şu ana kadar yer aldığı toplama albümler, katıldığı projeleri saymaya kalksak yerimiz yetmeyeceği için 3 solo albümü olduğunu söylemekle yetiniyoruz. Ama en son MTV Türkiye'nin yaptığı oylama sonucu "En İyi Türk Sanatçı" seçildiğini hatırlatalım. Kendisiyle yaptığımız söyleşinin sebebi Ceza'nın kariyerinin 10. yılı olması ve internet üzerinden yayınladığı "Evin Delisi" albümü.
Elektrik tesisatçılığıyla uğraştığınız zamanların, şu anda yaptığınız müziğe ne gibi bir etkisi oldu?
Sosyal hayattan, yaşamdan bahseden bir müzikyapıyorum. Bir şeyler yaşamazsanız aynı şeyi insanlarla paylaşmak da zor oluyor. 7 sene, haftanın 6 günü elektrik tesisatçılığı yaptım. Dışarıdaki hayatın nasıl olduğu, bazı düzenlerin nasıl işlediğini öğrendim. Babam devlet memuruydu. 12 yıl gecekonduda yaşadık. Sürekli böyle şeyler görmek ve yaptığım müziğin sokağa yakın olması insanlarla çok şey paylaşmamı sağladı.
Bu kadar popüler olmak istiyor muydunuz?
Amacım popüler olmak değil kesinlikle. Yaptığım müziği daha çok insana ulaştırmak istiyorum. Sadece Türkiye'yle sınırlı değil. Yurtdışından da insanlara ulaşmak istiyorum. Durum böyle olunca daha fazla insan tarafından tanınıyorsunuz ve popülerleşmeniz kaçınılmaz oluyor. Ama tanınmakla popüler olmak bence farklı şeyler. Nasıl popülerleştiğiniz önemli. Çıkıp bir şarkıyla ya da magazinsel olaylarla gündemde kalıyorlar. Ben ise sadece müziğimle tanınmak istiyorum.
Rap, Cartel'le Türkiye'de dinlenir oldu. Sonra "Yeraltı Operasyonu" önemli bir rol oynadı. Size göre Türkiye'de rap müziği mihenk taşı nedir?
Çok farklı dönemler oldu aslında. Dediğin gibi "Yeraltı Operasyonu" önemli bir rol oynadı. Nefret biraz daha farklı bir hava getirdi. Sanki insanların uzun zamandır beklediği bir şey gibiydi. Sonra benim ilk solo albümüm "Meclis-i Ala" ile insanalrın rape bakışı biraz daha değişti. Konserlerimizde farklı tiplerde izleyici görmeye başladık. Ama yapılan her albümün iyi-kötü bir katkısı olmuştur bu müziğe.
KENDİMİ KOYACAK BİR YER BULAMIYORUM
Bu yıl müzik kariyerinizin 10. yılı. Kendinizi nerede görüyorsunuz?
Açıkçası bir yer belirleyemiyorum kendime. Yetersiz tarafları olsa da çok güzel işler yaptığıma inanıyorum. Geride bıraktığımız bir sürü şey var. Ama önemli olan insanların beni nerede gördükleri. Kendimi koyacak bir yer bulamıyorum açıkçası.
Yetersiz gördüğünüz taraflarla neyi kastediyorsunuz?
Örneğin Avrupa'ya giiyorum; oradakilerin fırsatlarını görüyorum. Gerçekten ölçülemeyecek farklar var aramızda. Aynı imkanlara sahip olsaydık her şey daha farklı olurdu. Yani çok acı çektik gibi anlatmak istemiyorum ama gerçekten büyük engellerle karşılaştık. İnsanların önyargıları vardı bu müziğe karşı. Sonuçta Erkin Koray, Cem Karaca gibi isimler de Türkiye'de rock müziği yaymaya çalışırken büyük zorluklarla karşılaştı. Ama kendi bildikleri yoldan hiç şaşmadılar.
Peki, rap dinleyicisini nasıl buluyorsunuz?
Giderek artan bir hayran kitlesi var. Üniversitelerde söyleşilere katılıyoruz, sohbet ediyoruz. Yüzde 90 pozitif tepkiler geliyor. Geriye kalanlar da yanlış tanıdıklarını öğrendiler. Konserlere her yaştan dinleyici geliyor. Orada bir şeyler paylaşmak için bulunduklarını biliyorlar.
Rock'çılarla düzeldi mi aranız?
Benim hiç bozulmadı ki onlarla aram. Eskiden beri Türkiye'nin en sağlam gruplarıyla arkadaşım. Rock'n Coke'ta bir grup vardı bana orta parmak yapan.Sonuçta alternatif müzik yapmayı seçtiysek Türkiye'de bunun nedenleri, arayışları aynıdır.
Niye sataşıyorlar size?
Bilmiyorum o onalrın ahlaklarıyla ilgili. O kadar herhalde ahlakları. Duygusal bir insanım. Kolay sinirlenip kolay üzülüyorum.
Sinirlisiniz biraz ama.
Evet, snirliyim abi. Üsküdar gibi bir yerde doğup büyüdük. Bu müzik dizginledi bizi. Sert sözler yazmak da bunun sebebi. İnsanlar kızıp yumruk atmasın diye bunları yapıyoruz.
MOR ve ÖTESİ EUROVISION İÇİN İYİ SEÇİM
Albümü neden internetten yayınlama yoluna gittiniz?
Aslında ilk başta bu albümü kimsesiz çocuklar yararına yayınlayacaktık; gelir oraya bağışlanacaktı. Sonra 5 şarkı satmaz, biz bunu şu fiyattan satalım demeye başladı şirketler. Ben de hiç o işlere girmedim. Dinleyicilerime naçizane bir 10. yıl hediyesi olmasını istedim. Ara ara devam edebilirim bunlara.
Kardeşiniz Ayben'i nasıl buluyorsunuz?
Süper! O da yeni albümüne hazırlanıyor. Yakında çıkacak. Çok değişik enstrümanlar kullanıldı parçalarda. Birçok isim de var. Sürpriz olacak.
Eurovision'a Mor ve Ötesi katılıyor. Ne düşünüyorsunuz?
Başarılar diliyorum. Bizi de en iyi şekilde temsil edeceklerini düşünüyorum.
Şaşırmadınız mı hiç duyduğunuzda?
Açıkçası şaşırdım. Bana sorsalar kabul edeceklerini düşünmezdim. Ama bu da onların fikri. Sonuna kadar da destekliyorum kendilerini.
Röportaj : Burak Soyer / Akşam Gazetesi 2007